13 Temmuz 2009 Pazartesi

İstanbul,aşık bir kadın aslında kendisi...

Yaz her zaman neden daha güzeldir
İstanbul çünkü daha güzeldir
Tenin daha güzeldir
Havuza girmek de güzeldir
Havuz başında içki içmek de güzeldir
İnsanların kiyafetlerını atıp yarı çıplak halde kumsalda salınması güzeldir
Isten çıktığın zaman günün hala bitmemiş olduğunu düşünmek güzeldir.
Dışarıda oturmak güzeldir
Kadeh tokuşturmak , çeşmeye kaçmak , adaya çıkmak da güzeldir.
Güneş hele o kadar güzeldir ki afrodizyak etkisi yaratır
Daha evvel fark etmediğin insanları fark edersin
Kış uykusuna yatmış insanlar artık dışardadır.
Herkes ininden çıkar ve birbirleriyle tanışmaya başlar.
Sokaklarda , kafelerde , deniz kenarında , sahil yürüyüşlerinde.
Yaz akşamları yürümek de güzeldir
Boğazın manzarısını artık seyretmiyorsundur.
Içindesindir sen de resmin.
İstanbul boğazı yazları daha güzeldir evet ama ya yaz akşamları..
Şiir gibidir.
Gece oldu mu bir bir yanan renkli ışıkların dansını seyredersin.
O ışıkların denize yansımasını seyredersin.
Sokakta dondurma yersin
Yazin yediğin dondurma kilo yapmaz
Yaz zaten kilo verme mevsimidir.
Bir kaç kilo fazlan mı var
Boşver
Yazın nasılsa verirsin
Karpuz var çünkü , çekirdeklerini makineli tüfek gibi ağzından çıkarmak bile ayrı keyiflidir , her ne kadar ahh be daha az çekirdekli olsa keşke desen bile.
Balkonun varsa , mutlaka bir kaç arkadaşını cağırırsın.
Tekne ile çıkma şansın varsa marmaranın temiz kalmış bölgelerinde denizle dans da edersin.
Zaten bütün yaz dans edersin.
Parası olan olmayan herkes sokaklardadır.
Keyif yapıyordur.
Ya burch beachdedir
Ya da hisardaki çimlik alanda belinde plastik bidon şiseleri ile kendini boğazın sularına atıyordur.
İstanbul , Türkiye'nin kalbinin attığı şehir
Yazın bir başka atıyor
Yazın İstanbul aşık bir kadın gibi kalbi atıyor.
Beni de kendisine aşık ediyor.

Esin10-2

Bu evin özelliği peki sadece fiziksel mi?
Hayır.
Bu evin özelliği spiritual aynı zamanda.
Ayrı bir havası da var.
Bir kere her kim olursanız olun , bu eve gelirseniz asla başka bir yere gitmiş gibi hissetmezsiniz.
Kendinizi bu eve ait hissedersiniz.
O evde bir de yaşayan genç yakışıklı bir adam var.
Gizemli mavi gözleri , kırlaşmış saçları , samimi yapısı ve bilgeliği ile ünlü Alp.
Duvarlar Alp’i tanıyorlar.
Gel zaman git zaman içinde iki kayıp ruh daha kendini bu evde bulurlar.
Biri Alperin seneler senesi arkadaşı , kızları kendine aşık edip üzmekle ünlü , mavi boncukcu Fuat.
Öbürü ise kendini hayatının aşkını bulmaya adamış bu yüzden karşısına çıkan hoşuna giden erkeklere şans vermekten çekinmeyen , hayalperest belki biraz da saf Selin.
Fuat Alp yanına taşınmaya karar verdiğinde o sırada değerli saygıdeğer dostları iş adamı Davud’da o evde kalmaktadır.
Ev bir anda kendini bu üç delikanlının çevresi ile dolu bulmuştu.
Insanların sosyal buluşma noktası haline gelir.