31 Mart 2011 Perşembe

Hayır....

Hayır kelimesini hepimiz biliriz ve cevap olarak almayı sevmeyiz. Çünkü negatif olarak biliriz. Bugün hayır kelimesini hayatımda ne kadar kullandığımı düşündüm. Bu kelimeyi nasıl cevap olarak almayı sevmiyorsam , cevap olarak da vermeyi sevmiyorum. İnsanlara çok uzun süredir ki bu 30 sene gibi bir zaman yapıyor, Hayır demeyi beceremediğimi anladım. Bu da beni istemedeğim şeyleri gönülsüz olarak yapmaya sürükledi senelerce. Şimdi ise yeni yeni kullanmaya başladım. İlk cevabım Hayır olmuyor ama hayatımdan örnek vererek anlatabilirim ancak. Şu anda iki işim var. 1. işim cafe de Sandwich yapmak- capıçino yapmak-bol bulaşık yıkamak- haftada bir gün kapanışta haftalık temizlik yapmak. 2. işim evet güzel bomba haberim var çok şık bir İtalyan lokantasında diğer şeflerce eğitilerek porsiyon ( pizza-salata vs.) yapmaya başladım. 2. işim beni full time almadığı için birinci işi bırakamadım. Neticede kiramı ödemek zorundayım. O yüzden son 3 haftamı sabah birinde mesaiye başlayıp öğleden sonra öbürüne zıplayıp geceyi öbür işde kapatıp ertesi gün aynı koşuşturmaya devam etmek üzere eve gidip uyuyorum. Bu program haftanın 7 günü devam ediyor. Haftanın 5 günü de gun ortası dil eğitimim var 4 saatlik. Oraya da yetişmeye çalışıyorum. Çelikten yapılmadığım için haliyle vücudum ve ruh halim bu duruma tepki göstermeye başladı. Bugün birince işteki patronuma haftalık mesaimi 3 gunden fazla yapamıyacağımı çünkü yapmak istediğim asıl iş olan mutfak tecrübesini elde edebileceğim bir iş olduğunu ve oraya da gitmeye başladığımı söyledim. Kızdı. Bir kaç saat sonra öbür patron aradı, bu akşam mesaim olmadığı halde programda değişiklik yapıp gelip gelemiyeceğimi sordu. Ona gunlerdir aralıksız sabah akşam çalıştığım için elime geçen bu boş zamanı dinlenmek için kullanmak istediğimi söyledim. yani hayır dedim. Şimdi iki patronumu da red ettim bir şekilde, yetmezmiş gibi akşam belki bir içki içmeye çıkmayı düşünüyorum. Gene de içim de Hayır cevabı vermeyi öğrenenememiş kızın çektiği suçluluk ve iki işi birden kaybetme korkusu yok değil. 100 tane insan gelip hayır doğru yaptın dese de ikna olmaz bu kız. O yüzden şimdi oturup onunlan ciddi bir konuşma yapmayı düşünüyorum. Önce kendi çıkarlarını öğrenmesi gerekiyor insanın. Hangi noktada kendi çıkarı bitiyor ve başkalarınki başlıyor o ince çizgiyi bulabilmek ve o sınırını çekebilmek gerekiyor. Bu hayır diyememe olayını aynı şekilde aşk hayatında ve başka türlü sosyla platformumda da yaşadığımı biliyorum. Onlar üzerinde de çalışmaya sıra gelecek işimden vakit kalırsa :)