10 Kasım 2009 Salı

HIZLI GELİŞMELER HIZLI GELİYOR İMDAT...

Dün şirketimizin toplantı konusu 'change' idi. 9 Kasım 1989 'da Berlin duvarinin yıkılması ile başlayan toplantının müziği de Wind Of Change oldu.

Saat 3 ila 4 arasında Futurist derneğinin başkanı Ufuk Hanım'ın gelmesi ile parmağımda büyük ustalıkla çevirdiğim kalemim durdu.
Çünkü kafamın 80 farklı köşesine dağılmış düşünceler yavaş yavaş ortak noktada toparlanmaya başladı.
29 yaşındayım , doğduğum andan bugüne kadar yaşananları bir sıraya dizdim.
80 darbesi (belki hatırlamıyoruz ama etkisi bizim büyüme çağımızı etkiledi),Berlin duvarının yıkılışı ve kapitalizmin doğuşu,sanayinin altın çağları,Turgut Özal, şapkası ile Demirel, kaset çalar, walkman,cdman , mp3 player, ipod , TRT , teleon,çoklu kanal,VHS video , vcd,dvd, SABA çok iyi televizyon , LCD plazma , atari,desktop,laptop,netbook,telsiz telefonlar,cep telefonları,iphone ,GOOGLE , BİLİŞİM ÇAĞI....
Biz bir devrin kapanması ile yeni devrin başlaması arasında sıkışmış generasyonuz.
Yavaş ve sakin başlayan çocukluğumuzu bir anda her şeyi takip etmek durumunda kalan , gelen her yeniliği daha şaşırmaya fırsat kalmadan sindirmemiz gerekiyor.
Bugünün çocukları zaten o hızı doğduğu günden itibaren yaşamaya başladı.

Emeklemeden Wii oynuyorlar.
Annelerinin hayranlık içinde cep telefonlarına kaydedilen görüntülerini 3 dakika içerisinde seyredebiliyorlar.
Ne şaşırtabilir ki onları?
Yaşım 29 , ve ben şimdiden yoruldum , alışık falan değilim bu hıza , sindiremeden bazı şeyleri yeni konuya zıplamak kafamı karıştırıyor.
Zaman bilgi zamanı.
Ama hayatını 8 ajansları ile doldurmuş , derbelerin etkisi ile duyma,görme,konuşma sadece izle prensibi ile yaşamış bir kuşak tarafından yetiştirildik.
Bu devirde bu kadar şey bilip çığlık atamamak, zihnimizde bir yerlerde hala eskiye zincirliyken yenileri yaşamak zor.Bugüne kadar öğretilen şeylerin doğru olmadığını bilmek ve bir çok şeye sil baştan başlamak gerek.


Ben gene kelebekler vadisine gitmek istiyorum....