21 Temmuz 2009 Salı

yazıyorum gene... fakir misin yoksa sen?



Uzun zamandır yazmamanın verdiği vicdan azabi ile geçen gün D&R'a gittim.Hani güzel bir defter beni kendisine çekecek, o güzel sayfaları bana yazma ilhamı verecek ya!Başladım defterlere bakmaya..Gerçekten de çok güzel defterler var.Bir de arkadasına bakalım ne kadar.
Nasıl yani?
Kibrit kutusu kadar defterler 10 küsur,el kadarları 20 küsur,daha büyükleri 30-40 uçuyor.Yuh ya. Ayıp be kardeşim dedim içimden.
O beyaz sayfalar ne yazılacak kadar değerli olabilir?
İsviçrede'ki hesaplarımdaki paralarımı alt alta yazıp toplayacaksam uyar.
Olmadı,buradaki defter fiyatları beni aşıyor.
Remziye bakalım şimdi.
Buralarda da fahiş fiyatlar var. Sonunda dayanamayıp görevliye sordum.Daha uygun fiyatlı defter var mı diye. Niye çekineyim ki , sanki benimlen 'AA yazık , paran mı az yoksa ' diye dalga mı geçeçek?
Bunu düşünürken geçen gün bir arkadaşımın başına gelen bir olayı hatırladım.
Kız bir kuyumcuya girer. O sırada kuyumcuda kendisinden başka bir müşteri daha vardır ve o da kendine bir kaç parça alıyor gibidir.
Kız arkadaşım bir bileziği beğenir fiyatını sorar.
Yanlış hatırlamıyorsam 400 yt gibi bir cevap alır.
Kız o sırada o paraya kıymak istemez.
Bileziğini almayacağını anlayan öbür müşteri benim kıza dönüp' Aa fakir misin yoksa sen , fakiiiiir ' demesin mi?
Kız şokta,kuyumcudaki adam şokta,hikayeyi duyunca ben de şokta haliyle.
Tsssıaahhh gibilerinden gülerek çıkıyor arkadaşım kuyumcudan.
Kadına ne oluyor peki?
Benim 17 ytl'ye bulduğum ortaboy bir deftere hikaye oluyor.
Zenginin parası benim sağ bileğimi yoruyor.
Dip Not: Dedim bir de şık bir kalem alalım. Havalı olur.
77 ytl'ymiş beğendiğim kalem.
Onun yerine bu yazımı arkadaşımdan ödünç aldığım bildiğimiz plastik tükenmez kalemle yazıyorum oluyor bitiyor.

Esin10-3

Yemeğe çıkılınır , eve gelinir , bara gidilir , eve gelinir , kız tavlanır , eve gelinir , tekneyle çıkılır , eve gelinir.Ve duvarlar o günleri sadece izleyerek geçirdi.Sustu ve bekledi , gözlemledi, tanıdı , karakterledi.Eve yeni üyeler gelmişti.1.5 metre boyunda bir akvaryum içinde 4 adet tatlı su köpekbalığı , ve ceşit ceşit renkli balıklar alındı.Durum biraz komikti.Çünkü alınan her minik su balığı köpekbalıkları tarafından hallediyordu.Aradan aylar geçtikten sonra evde durumlar değişmişti artık.O evin artık bir de hanımı vardı.Özlemin eve gelmesi ile her sey değişmişti.Diğer iki üyenin kendi evlerine taşınması ile ev eskisi kadar kalabalik degildi artik.Balıklar bile azalmıştı.Büyüyen köpek balıkları diğer balıkların hepsini yediği gibi içlerinden iki tanesinin de işine bakıp sadece 2 tane kalmışlardı.Evin adeta simgesi haline gelmişti bu balıklar.Ama ev bir şeyi farketmişti.Özlem de az çatlak değildi.Duvarlar farketmişti.Evde ki kalabalık azalsa da bir şekilde evde yeni bir dörtlü oluşmuştu.Evin ilerleyen zamanlarda vazgeçilmeyenlerinden olacak Özlemin arkadaşı , duyguların bile başa çıkamadığı dünya tatlısı centilmen ama bir o kadar da kırılgan , sorunsal ama yakışıklı Nuri.Selin’in Özlemle zaman içinde arasının iyi olmasından dolayı ev artık yeni bir şeye de şahit oluyordu.Bu dörtlü haftata bir kaç kez buluşup şarap eşliğinde duygularını , sırlarını , kirli çamaşırlarını paylaşıyordu.Her türluü varyasyonda bile her şey konuşuluyordu.Selin Alp ÖzlemÖzlem Nuri SelinAlp Nuri ÖzlemAlp Nuri SelinSelin ÖzlemAlp Selin.To be Continued...Geçmiş bölümler arşivde