1 Temmuz 2011 Cuma

ödevlerim...

Hayattan ders aliyoruz, peki ders sonrası ödevlerimiz de oluyor mu?
Oluyor.
Kim kontrol ediyor bu ödevleri.
Hoca
Hoca kim
Sen,ben,o
Biz,siz,onlar...
O zaman öğrenci kim?
Gene sen,ben,o
Biz,siz,onlar.
Gramer de birinci şahısla başlanır ; ama ben bir şeyi farkettim.
Kendi kendime konuşurken ben demiyorum.
Asla
Sen diyorum.
Sana sesleniyorum, seninle konuşuyorum.
Ne oldu?Bugün önemli bir ders yaşadığını ve ödevin olduğunu mu düşünorsun?
Çünkü bügun daha eğlenceli diye seçtiğim meslek dalında bir yerlere gelmek,için tırmalamam gerektiğini, tamamen bilgiye ve sorumluluk yapmaya, asla hiç bir işten gocunmamaya ve bu hayatta asıl yapmak istediğim şeyin talimat vermeyi öğrenmeye çalışmak değil de doğrusunu bilip yanındaki kişiye neden böyle olması gerektiğini açıklamak olduğunu kavradım.
Nasıl mı?
Şöyle.
Benimle aynı tarihte aynı bilgi derecesi ile işe başlayan bir arkadaşım var.
Ondan hiç hoşlanmıyorum.
Ama her gün saaterce vakit geçirdiğim, yeri geldi mi ağır koşullarda takım arkadaşı olarak çalıştığım biri olduğu için sevmeye çalışıyorum.
Kendimi sorguluyorum.
Onu kendinden daha iyi olup kıskanıyorsun musun?
Hayır en az onun kadar iyiyim.
Onun kadar iyi yapamadığım şeyler de var.
Onun benim kadar iyi yapamadığı şeyler var.
Aynı düzeyde olduğumuz şeyler var.
Peki niye gıcıksın?
Çünkü bana sürekli talimat verip, söylediğim şeylere itiraz edip, yaptığı işi elinden bırakmak pahasına da olsa,elimden bir şeyeri çekip kendisi yapıyor.
Bir de zevkli işler var.
Hamur açmak gibi.
Elimde tutup minik minik başlayıp giderek hareketlerimi büyüterek çevirdiğim hamur topunu , pizza boyutuna getirip,soslamak,süslemek,ateşe atmak,ateşte kaşerin malzemelerle karışarak erimesini izlemek ve kenarlarına o rengi vermek.
Hele aynı hamuru pizza değil de tatlı yapmak için yaptığım şey var ya.
İçim eriyor.
Pudra şekerini hamura boca edip, onu ateşin altına tutup, beyaz toz tanecilklerin kahverengine dönüserek birbirine karısması,akması beni tahrik ediyor.
Maydanozu ince ince dograrken veya domatesi minik küpler halinde keserken çok iyi bilenmiş bir bıçakla keyif yapmak, ikiye bölünüp birince yarımla yaptığım işi seyretmek, ikinci yarımla kendimi dışarıdan da seyredip resmin tamamını görme isteğini doğuruyor.
Kızım sen kafayı yemişşin. :)
Nereden geldim bu konuya.
Hah ödevlerim.

1. Gıcık olduğun hıyarın karşsında dik durmayı öğren. Her laf işittiğinde bilgilerini kontrol ederek cevap ver. Sinir yapmadan.
2.Bu kontrol ediceğin bilgilerin sürekli artmasına dikkat et.
3. Ayrıca klasörlemesini,dosyalamasını, ve alakalı konu başlıkları atında depolamasını da yapmayı unutma.